Bu yazı size, ofisten bir günlüğüne bile izin aldığınızda kafa dinleyebileceğiniz bir yer olduğunu hatırlatmak amaçlı yazılmıştır:) Yanı başımızdaki adalardan hangisini en çok seviyorsunuz bilmiyoruz ama gezip keyifli vakit geçirebilecek en çok mekanın olduğu yerin Büyükada olduğu kesin.
Hafta içi yani sadece ada halkıyla karşılaşabileceğiniz günlerde Büyükada’ya gitmek tabii ki en mantıklısı. Havaların yeni ısındığı ya da yavaş yavaş soğuduğu mevsimlerse bence en güzeli. Yani, turistik amaçlı gezilerin olmadığı, karşınıza aniden faytonların (ki bu mevzu derin, hiç girmek istemiyorum ve en kısa zamanda son bulmasını diliyorum) çıkmadığı ve kilometrelerce dondurma kuyruğunun olmadığı zamanlardan bahsediyorum.
Şimdiye kadar onlarca kez gezdiğimiz Büyükada için bizim önerilerimiz şu şekilde;
NEREDE KALINIR?
Büyükada’da isminden de anlaşılacağı üzere her zevke ve tercihe göre otel bulmak mümkün. Kaldığınız yeri seçerken temiz ve güvenli olması dışında başka bir şeye önem vermiyorsanız, sizi uygun fiyatlı, sayısız otel bekliyor olacaktır. Eğer bütçe olarak kendinizi güney sahillerinde 5 hatta arttırıyorum 7 yıldızlı bir otelde kalıyormuş gibi hissetmek istiyorsanız da, bu tercihe uygun bir iki otel de mevcut.
Peki iki tercih ortasında yanı tam da olması gibi hem merkezi ama sakin, hem de güvenli, temiz ve ortalama fiyatlı bir otel arıyorsanız, işte o zaman kesinlikle Sergüzeşt Otel‘de kalmalısınız. Motordan indiğinizde balıkçıların tarafına doğru yürüyüp biraz yukarı doğru kıvrıldığınızda karşınıza çıkacak otel, 10 odalı butik bir işletme. Genellikle özel gün kutlamaları için tercih edilen Sergüzeşt Otel’in hem misafirlerinin, hem de otelin keyifli bahçesinde keyif yapmak isteyenler için Sermest Cafe adlı bir restoranı mevcut.
NEREDE BALIK YENİR?
Rakı&balık denince akla ilk gelen yerlerden Büyükada’da, eğer bayram seyran ya da uzun bir tatile denk gelmezseniz, rezervasyonsuz dahi pek çok restoranda yer bulabilirsiniz. Sahil şeridinde yan yana görebileceğiniz balıkçıların aslında birbirinden pek bir farkı yok. Biz senelerdir Ali Baba’yı tercih ediyoruz. Hem fiyat, hem de lezzet ve kalite kategorilerinde bizden çoktan geçer not almış durumda. Eğer canlı müzik arayışınız varsa bu restoranlar yan yana olduğu için, müzikli mekana ekstra para bayılmanıza bizce hiç gerek yok.
NEREDE DONDURMA YENİR?
Ada denince akla nedense hep yeme içme geliyor. Dondurma da sanırım bunlardan biri. Eğer daha önce hiç Büyükada’ya gitmediyseniz, lütfen İtalyan dondurması beklentisi içine girmeyin. Yine de size motordan indiğinizde sağ tarafınızda kalacak Prinkipo’yu hem dondurma, hem de waffle isteğiniz için ziyaret edebilirsiniz. Sonuçta o kadar yolu Mado’dan dondurma yemek için gelmediniz herhalde:)
NEREDE TATLI YENİR?
Ada’nın en şirin mekanlarından Büyükada Şekercisi nam-ı değer Candy Island, jelibonları, ev yapımı tatlı ve çikolatalarıyla sizi mest edecek. Kahvaltı servisi de olan mekanda kendinizi şekere fazla kaptırırsanız arada bir Türk kahvesi içip yola devam edebilirsiniz.
NEREDE YEMEK YENİR?
Candy Island’ın yine aynı sokaktaki diğer şubesi Büyükada Bistro, yeter artık balık balık nereye kadar diyenler için mükemmel bir mekan. Geçen sene açılan fakat bu sene özellikle Instagram’da daha çok göreceğimizi düşündüğüm Büyükada Bistro’nun menüsünde kahvaltıdan demleme kahvelere, tatlıdan frozen’lara kadar canınızın çektiği her ne varsa bulmanız mümkün.
NEREDE KAHVE İÇİLİR?
Siz de bizim gibi günde en az 2 kahve içmeden duramıyor ve bu aktiviteyi her kafede yapamayacak kadar ‘kendinizce’ gurmeyseniz, şimdi sizi sadece Büyükada’nın değil bence İstanbul’un en iyi kahvecilerinden biriyle tanıştıracağım. Evet işi biraz büyüttüm farkındayım ama buna değer! Dut Coffee Shop, tatlı adalı bir çiftin demleme kahveler ve organik şerbetler sunduğu adanın en tatlı mekanlarından biri. Hani yaz esintisi olur da insanı bi mayıştırır ya, işte o köşe tam da Dut Coffee Shop’un olduğu köşe.
Bu arada unutmadan, tüm bunları yaparken adanın sokaklarında kendinizi kaybedip güzel kapı fotoğrafları çekmeyi de unutmayın:)